28 Mayıs 2014 Çarşamba

Bu yazı Safkan İngiliz Atı Sahipleri ve Yetiştiricileri Derneğinin yapmış olduğu açıklamaya istinadendir. Muhatapları bellidir.

Bir kere Türkiye'de At sahipleri ve at antrenörlerinin tek amacı para kazanmaktır. Bu işi gerçekten severek ve zevk ile yapan kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Genelde at sahipleri atlarını her koşuya kaydedip yaptığı yatırımın çok fazlasını kazanmaya çalışır. Bu sayede atın yıpranmasını ya da sakatlanmasını hiç umursamaz. Ne zaman umursarlar gerçekten onları kaybettiklerinde.  Bir de At yarışlarında çalışan ya da oralarda bulunanların bir çoğunun eğitim seviyesi çok alt seviyelerde. Tamam Boğaziçi ya da Odtü mezunu olmalarını beklemiyoruz ama zamanında babası atçıymış, zamanında işte dedesi jokeymiş bu da dedesinin mesleğini sevdiği için o işe sevdalanmış falan diye orada görev almasın. Bir sürü At antrenörlüğü mezunu var ama iş bulamıyorlar. Sırf yukarda belirttiğim kişilerden dolayı. Tabi ki At antrenörleri Yüksek Okulundan mezun olup da bu işi yapamayacak olan çok kişi de var ama genel olarak bu işler de hatır gönül ilişkişinin olmaması gerektiğidir.  Eylül ayında Enternasyonel Koşularda zaten gerçekler yüzümüze tokat gibi çarpıyor. O tarihlerde yurt dışından vasat at gelsin diye dua eder hale geldik. Çünkü  gelen atlar sınırlı güce sahip olmasına rağmen bizim atlarımızı çok kolay geçiyor. Ondan sonra bizde şapka düştü kel göründü durumu oluyor. O kadar enteresandır ki Avrupa'da esamesi okunmayan orta kalite atlar gelip bizim atlarımıza pozisyon bile vermeden yarış kazanıyorlar. Sonra bizim yöneticiler çıkıyor seneye bu farkı kapatıcaz. Sonra seneye yine aynı durum. Kısaca bu kafa yapısı ile isterseniz aygır olarak Fastnet Rock'ı, Frankel'i , Galileo'yu, Uncle Mo'yu getirin değişen bir şey yok. Ali Amca'nın, Veli Dayı'nın babadan kalma yöntemleri ile atlar antre edildiği sürece bu durum değişmez. Zaten en basitinden oradaki insanlar bu işlere bilimsel yöntemler ile yaklaşır iken bizde ise ilkel yöntemler kullanılıyor. Şimdi arada ki farkı anlatmak için burada ki sayfalar emin olun yetmez ama bizim ile Avrupa arasında ki en büyük farklılık zihniyet farkıdır. Yoksa atlarımızın çok kalitesiz olduğunu falan düşünmüyorum. Sadece atlarımız gerektikleri kadar iyi çalıştırılmıyorlar. Bazen Türk Yarışcılığı olarak bir şampiyona sahip olsak bile doğuştan gelen yetenekleri ile bunu başarıyoruz. Ribella, Sabırlı, Bold Pilot doğuştan şampiyon olan isimler. İyi ahır bakımı ve doğuştan gelen genetik özellikleri ile çok başarılı oldular. Farklı bir spor dalı olan Futbol'a döndüğümüzde ise antreman ve antrenör farklılıkları çok daha belirginleşiyor. Şu an için Türkiye'nin en iyi ve en kaliteli oyuncusu Arda Turan'ın gelişimine bakmak gerekiyor. Türkiye'de iken Arda Turan sürekli sakatlanan ve kilo sorunu yaşayan çok teknik bir oyuncu idi. Sonra İspanya'ya gitti ve orada gördüğü antremanlar sayesinde şu anda hem fit hem de hayatının en formda dönemini yaşayan bir oyuncu oldu. Şu anda belki Atletic Madrid'den Barcelona'ya yada Manchester United'a transfer olacak. Ancak görüldüğü üzere Arda yurt dışına gitmemiş olsa idi belli bir seviyeyi hiç geçememiş olarak kalır belki de Rıdvan gibi futbol hayatına erkenden veda etmiş bile olabilirdi. Bu bir ihtimal ancak Arda'nın Türkiye'deki hali ile İspanya'daki hali arasında ki fark çok fazla. Şimdi At yarışları ile ne alaka diyebilirsiniz ancak spor dallarının tamamında disiplinli ve kaliteli bir antreman yöntemi ile her zaman kaliteli bir sporcu yetiştirebilirsiniz. Atlar için de bu geçerli bir yöntemdir. Atınız belki bir şampiyon olmayabilir ama küçüklüğünden itibaren doğru antreman yöntemleri ve doğru beslenme ile çok iyi bir at elde edebilirsiniz. Elinizde Bir Bold Pilot, bir Ribella, bir Sabırlı olmayabilir ama size zevk yaptırtabilecek bir ata sahip olursunuz. Yarış atları doğuştan gelen fizyolojik özellikleri sayesinde birer atlettirler. Bu özellikleri iyi ellerde işlendiklerinde her biri kaliteli ve başarılı atlar olur. Ancak haftada 2 kere 600 metre ya da 800 metrelik galop yapma ile hiç bir yarış atı üst düzey bir at olamaz. Sadece doğuştan gelen bir yeteneği var ise sizi şaşırtır ve üst düzey bir at olur.


@Ayhan__AYDIN
ayhanaydin@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder